9 Aralık 2017 Cumartesi

İki Mecnûn vardı Leylâ zamanında... 

İkisi de " Ben Mecnûn'um" diyordu. Devrin padişahının kulağına ulaştı iki Mecnûn'un varlığı... Olmamalı idi böyle bir şey!! Öyle ya şu koca âlemde tek bir Leylâ var; nasıl olur iki Mecnûn!?... 

Birisi aşkında kesinlikle sahtekardı padişaha göre... 
Ferman çıkardı padişah " Tiz gele her iki Mecnûn olma iddiasındakiler! " 
Ferman padişahın, derhal huzura getirildi iki Mecnûn'da... Padişah sordu: 
" Bir Leylâ var ne olaki iki Mecnûn? Birinizden biriniz yalancı, sahtekar! İşimi uzatmayın, hanginiz söyleyin bana hakiki Mecnûn!?.. " 
İkisi birden dediler: " Padişahım Mecnûn benim! " 

Padişah " imtihan ederim, yazık olur size, doğruyu söyleyin! " dedi. İkisi birden yine " imtihanına razıyız ey ulu hükümdar" dediler. 
Padişah emir buyurdu " Hemen kütük ve balta gelsin! " " Hanginiz hakiki Mecnûn şimdi anlayacağız " dedi. 
" Leylâ'ya olan aşkı için kim elini kestirirse onun Mecnûn olduğunu anlayacağım... " Derhal atıldı Mecnûn'luk iddiasında bulunanlardan biri: 
" Kes hünkârım! Bu el Leylâ'ma kurban olsun! " 

Koydu elini kütüğe, baltayı vurdu cellat ve eli kesik halde feryâd etti o : 
" Leylâ'm! Leyla'm!... " 
Diğer Mecnûnluk iddiasında olana yöneldi cellat: 
" Hadi bakalım sıra sende anlayacağız şimdi sen mi Mecnûn; o mu Mecnûn!..." 
Mecnûn, öyle bir bakışla baktı ki cellada, cellad korkusundan üç beş adım geriledi.

" Behey adam! " dedi Mecnûn.. 

" Behey adam! Ben Leylâ'mın elini kestirmeeeemmm!

Leave a Reply

Subscribe to Posts | Subscribe to Comments

- Copyright © ANİME - Blogger Templates - Powered by Blogger - Designed by Johanes Djogan -